Günet Eroğlu, araştırmalarını disleksili bireylere yardımcı olacak teknoloji geliştirmeye odakladığı Bahçeşehir Üniversitesi'nde Bilgisayar Bilimleri Bölümü'nde Yardımcı Doçent olarak görev yapmaktadır.
En dikkate değer katkılarından biri, disleksi değerlendirmelerini ve eğitimini kişiselleştirmek için yapay zeka (AI) ve makine öğrenimini (ML) kullanan Auto Train Brain (ATB) sisteminin geliştirilmesidir.
Disleksi, bireyin okuma ve heceleme yeteneğini etkileyen nörolojik bir bozukluktur. Nüfusun yaklaşık %10-15'inde disleksi olduğu tahmin edilmektedir ve bu da onu en yaygın öğrenme bozukluklarından biri yapmaktadır.
Geleneksel olarak disleksi değerlendirmeleri, eğitimli profesyoneller tarafından uygulanan standart testlerle yapılır. Ancak, bu değerlendirmeler zaman alıcı, pahalı olabilir ve tüm bireyler tarafından her zaman erişilebilir olmayabilir.
Eroğlu ve ekibi tarafından geliştirilen ATB sistemi, kişiselleştirilmiş değerlendirmeler ve eğitim oluşturmak için yapay zeka ve makine öğrenimi kullanarak bu sorunları ele almayı hedefliyor. Sistem, kullanıcının okuma ve yazma kalıplarından yararlanarak zorlanan alanları tespit eder ve okuma ve heceleme becerilerini geliştirmek için özel bir program oluşturur.
ATB sisteminin en önemli faydalarından biri, kullanıcının ilerlemesine uyum sağlama, kullanıcı geliştikçe eğitim programını sürekli güncelleme ve ayarlama yeteneğidir. Bu, disleksiyi ele almak için daha verimli ve etkili bir yol sağlar.
ATB sistemi çeşitli çalışmalarda test edilmiştir ve disleksi olan bireyler için okuma ve heceleme becerilerini geliştirmede umut verici sonuçlar göstermiştir. Eroğlu ve ekibi, disleksisi olan bireyler için yaygın olarak kullanılabilir hale getirmek için sistemi araştırmaya ve geliştirmeye devam ediyor.
Sonuç olarak, Günet Eroğlu'nun Auto Train Brain (ATB) sistemini geliştirmeye yönelik araştırması, değerlendirmeleri ve eğitimleri kişiselleştirmek için yapay zeka ve makine öğrenimini kullanarak disleksili bireylerin okuma ve heceleme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilecek umut verici bir çözümdür. Bu, geleneksel disleksi değerlendirmeleriyle ilişkili süreyi ve maliyetleri azaltmaya yardımcı olabilir ve bunları daha geniş bir nüfus için daha erişilebilir hale getirebilir.